Salı, Aralık 16, 2003

bit palas
Akademik dille tartışmak, ağzına içkinin damlasını koymayan bir kadınla işrete gitmeye benzer. Gecenin sonuna kadar ayakta kalacağından, ölçüyü katiyen kaçırmayacağından, dağıtıp sizi utandırmayacağından emin olabilirsiniz. Ama işte onunla yakayı bağrı açamayacağınızı, naralar atamayacağınızı, dibe köşeye vuramayacağınızı, koyun koyuna sızamayacağınızı, velhasıl hiç eğlenemeyeceğinizi baştan kabullenmeniz gerekir.

Elif Şafak
Bit Palas

Cuma, Aralık 12, 2003

bit palas
Sarhoşların araba sürmeleri sakıncalıdır. Bunu herkes teslim eder. Ne var ki, sarhoşların telefonu kullanmaları, araba kullanmalarından daha ölümcül sonuçlar doğurabildiği halde bu konuda hiçbir düzenleme mevcut değildir. Sarhoşken araba kullananlar gidip rastgele hedeflere çarpar: aniden karşılarına çıkan talihsiz bir ağaç, kendi halinde seyreden ilgisiz bir araç.. ne bir kasıt vardır bu kazalarda, ne de bir amaç. Sarhoşken telefonu kullananlar ise gidip mutlaka sevdiklerine çarpar.

Elif Şafak
Bit Palas

Çarşamba, Aralık 10, 2003

genç werther'in acıları
Bildiklerimi herkes bilebilir, yalnızca kalbimdir benim olan.

Goethe
Genç Werther'in Acıları

Pazartesi, Aralık 08, 2003

bit palas
Kurtulduğumuzu sandığımız bir şeyin bize nasıl raptolduğunu gördüğümüz an yaşadığımız düşkırıklığı ile, geri alabileceğimizi sandığımız bir şeyin ellerimizden nasıl kayıp gittiğini gördüğümüz an yaşadığımız düş kırıklığı, akran sayılır..

Elif Şafak
Bit Palas

Cuma, Aralık 05, 2003

bit palas
Azgelişmiş ülkelerin insanları, gelişmiş ülkelerde yaşadıktan sonra, hele hele oraya ait oldukları halde, kendi aralarına katılanları sevmeyi sever. Cemal de İstanbul'a döner dönmez, din değiştirip Müslüman olmuş Hıristiyanlara, Türkiye'ye yerleşen yabancılara, her sene sektirmeden tatillerini burada geçiren turistlere ve bilhassa Türklerle evlenip, çocuklarına Türkçe isimler koymayı kabullenmiş Batılı gelinlere vakfedilmiş ayrıcalıklı sevgiden bol bol nasiplenmişti.

Elif Şafak
Bit Palas

bit palas
Hayal gücümün geniş olduğunu söylerler. "Saçmalıyorsun!" demenin şimdiye kadar icat edilmiş en ince yoludur bu. Haklı olabilirler. Endişelenmeye başladığımda, nerede ne zaman ne söylemem gerektiğini karıştırdığımda, insanların bakışlarından korktuğumda, insanların bakışlarından korktuğumu belli etmemeye çalıştığımda, tanımak istediğim birine kendimi tanıtmak istediğimde, aslında kendimi ne kadar az tanıdığımı bilmezden geldiğimde, geçmiş canımı yaktığında, geleceğin de daha âlâ olmayacağını kabullenemediğimde, ne bulunduğum yerde, ne de göründüğüm insan olmayı içime sindirebildiğimde... saçmalarım.

Elif Şafak
Bit Palas