Pazar, Mayıs 25, 2008

laplace'in şeytanı

olasılıksız


"Eğer bu parayı havaya atarsam bunun yazı ya da tura gelmesi şansa bağlı değil mi?"

Nava başını salladı.

"İşte burada yanılıyorsun. Eğer bir parayı fırlattığımda bunu etkileyen tüm fiziksel faktörleri hesaplayabilseydik, örneğin elimin açısı, yerden yüksekliği, parayı fırlatmak için ne kadar güç kullandığım, rüzgâr veya hava akımı, paranın alaşımı falan gibi, o zaman yazı mı tura mı geleceğini yüzde yüz bilebilirsin. Çünkü bu para da, diğer her şey gibi, Newton'un mutlak olan fizik kurallarından etkileniyor."

Nava bu sözleri düşünürken bir sigara daha yakmak için durdu. "Belki tüm bunlar beni aşıyordur, ama David tüm bunları doğru hesaplamak olanaksız değil mi?"

"İnsanlar için öyle," dedi Caine. "Ama sırf biz faktörleri hesaplayamıyoruz diye bu parayı attığımda ne geleceğinin şansa bağlı olduğunu söyleyemeyiz. Bunun anlamı şu: Biz insanlar evrenin belli gerçeklerini ölçebilecek becerilere sahip değiliz. Yani, olaylar her ne kadar rastgele görünse de, tamamen fiziksel gerçeklerle koşullandırılmışlardır ve böyle belirlenirler.

Böyle düşünenlerin akımına Determinizm denir. Deterministler hiçbir şeyin belirsiz olmadığına inanırlar; her şey önceki bir sebebin sonucu olarak ortaya çıkar ama biz bu sebebin ne olduğunu bilemeyiz."

***

Bir an için doğanın tüm güçlerinin ve bunu oluşturan tüm varlıkların konumlarını anlayabilen bir canlı olduğunu düşünürsek - ve bunun bu verileri inceleyebileceğini de düşünürsek- aynı anda evrendeki en büyük varlıkları ve en küçük atomları da hesaba katarak bir hesap yaparsa, hiçbir şey belirsiz değildir ve gelecek de, aynen geçmiş gibi, gözlerinin önündedir.


"Yani başka bir deyişle," diye devam etti David, "Laplace evrenin deterministik olduğunu varsaydığı için, biri eğer fizik kurallarını ve bir an için evrendeki her şeyin konumunu bilirse, o kişi olan her şeyi bilebilir ve gelecek tüm tarihi de bilebilir diyor."

"Ama her şeyi bilmek imkânsız," dedi Colleen.

"Hiçbir şey imkânsız değildir," dedi Caine, "ama belirli şeyler olasılık dışıdır, ya da olasılıksızdır." Herkes bu dediklerini düşünsün diye durup kolasından bir yudum içti. "Bilim adamları bu teoriye Laplace'ın Şeytanı diyorlar."

"Neden Şeytan diyorlar?" diye sordu Steve. "Onu rahatsız eden bir şey mi bu?"

"Hayır, bu bir yanlış anlama," dedi Caine. "Bu onu rahatsız etmedi, çünkü o haklı olduğuna emindi. O öldükten sonra bilim adamları 'Laplace'ın Şeytanı' deyişini her şeyi bilebilen, geçmişi ve gelecekte olabilecekleri bilebilecek bir varlığı tanımlamak için kullandılar."

"Bu Tanrı gibi bir şey," dedi Colleen.

"Evet," dedi Caine düşünceli bir şekilde. "Onun gibi bir şey."

1 Comments:

At 10:05 ÖS, Anonymous Adsız said...

Kitap bu konuları bilmeyenler için ilginç. ama fizikteki konunun değişik bir yorumu ,sanırım bunun gibi bir çok yorum yapılabilir,güzeldi ama
tanrının verılığını kanıtlamak !

 

Yorum Gönder

<< Home