| “……..Güzeller, aynayla meşgul olurlar.
Varlığın aynası nedir? Yokluk. Ahmak değilsen yokluğu ihtiyar et.
Varlık, yoklukta görünebilir. Zenginler, yoksula cömertlik edebilirler.
Ekmeğin saf aynası açtır; kav da çakmak taşının aynasıdır.
Bir yerde yokluk ve noksan oldu mu.. Bu, bütün sanatların güzelliğine aynadır.
Elbise biçilmiş, dikilmiş olursa terzinin mahareti görünebilir mi?
Budaklar yontulmamış olmalı ki marangoz onu yontsun, rendelesin.. Ondan asl’a yahut fer’e ait bir şey yapsın.
Usta kırıkçı nerde ayağı kırılmış varsa oraya gider. Hasta ve arık kişi olmazsa tıp sanatının güzelliği nasıl görünür?
Ey ulu kişi! Bakırların bayalığı, aşağılığı olmasa kimya nasıl olur da zuhur eder.
Noksanlar, kemâl vasfının aynasıdır. O horluk, yücelik ve ululuğa aynadır.
Çünkü yakinen zıt, zıddı gösterir. Ondan dolayı bal, sirke ile görünür, (sirkengebin olur).
Kim, kendi noksanını görüp anlarsa yedeğinde dokuz at olduğu halde tekemmül yolunda koşar.
Kendisini kamil sanan, ululuk sahibi Allah’ın yolunda uçamaz.
Ey mağrur ve sapık! Canında kendini kâmil sanmaktan daha beter bir illet olamaz.
Senden bu kendini beğenme defoluncaya kadar gönlünden de çok kan akar, gözünden de!
İblis’in illeti “Ben, Âdem’den hayırlıyım” demesiydi. Bu hastalık, her mahlûkta vardır.
Bu hastalığa müptelâ olan, kendisini hor görse bile sen onu, altında pislik olan saf su bil!
İmtihan kastiyle onu bir karıştırsan hemen su bulanır, pislik rengini alır.
Ey yiğit! Irmak sana saf ve berrak görünüyor ama senin ırmağının dibinde de pislik var.
Yol bilen anlayışlı pîr, Nefsi küll bağlarına ark kazıcıdır.
Irmak, kendisini nerden temizleyecek? İnsanın bilgisi, Allah bilgisiyle fayda verir.
Kılıç sapını kesebilir mi? Yürü, bu yarayı bir cerraha göster.
Kimse, yarasının kötülüğünü görmesin diye her yaranın üstüne sinek üşer.
O sinekler; senin düşüncelerin, mallarındır; yaran da ahvalindeki zulmet!
Eğer o yaraya pîr merhem korsa o zaman derdin iyileşir, feryat ve figanın kesilir.
Yara sahibi, merhem konunca sıhhat buldum sanır. Halbuki hakikatta oraya merhemin ışığı vurmuştur.
Kendine gel, ey sırtı yaralı, merhemden baş çekme; iyileşince de kendi kendime iyileştim deme, sıhhati merhemden bil!”
Mesnevi, Mevlânâ
Cilt 1, 3200. beyit sonrası |